Ortaokul, Lise sıralarındayken Ankara' da Bahçelievler Deneme Lisesi adında; o aralar çok tutulan ve her ebeveynin çocuklarını kayıt ettrimeye uğraştıyı bir okulda okuyordum. Adından da anlaşılacağı gibi Ülkeye giren en yeni eğitim methotları, iyi olduğu kabul edilen her modern yöntem önce bizde uygulanır, iyi veya kötü yanları test edilir, yer,ne ve zamanına göre ya bir süre devam eder, yada değiştirilir başka bir yönteme geçilirdi. O yüzden benim jenerasyonumdan ve Deneme Lisesinden mezun olan insanların çeşit çeşit karneleri vardır. Bizler notlarımızı "100" üzerinden, "10" üzerinden , "5" üzerinden rakamla aldığımız gibi; Harf olarakta A,B,C,D,E notları şeklinde; Kredi şeklinde, hiç kalmanın olmadığı şekilde, karneyi aldıktan sonra birde her dersten olgunluk sınavına benzeyen bir sınavın olduğu şekilde ayrı ayrı yollarla ve her sene değişik bir karne alırdık.
Hiç unutmuyorum galiba orta sondaydım, Müdür yardımcısı dersin ortasında sınıfa girdi ve hocadan izin istedi. Oldukça heyecanlıydı. Bize o sene ikinci sömestirde başlatılacak olan ve Amerika'dan gelmiş yeni bir sistemi anlatmaya başladı. Bunun adı kredi sistemiymiş. İki ders boyunca bizleri teneffüse bile bırakmadan aralıksız durumu anlattı. Sistemin en önemli ve az değerli kısmını ise şöyle anlatmıştı;
"Çocuklar bundan sonra herkez yanlız kendisi için çalışacak. Sınavlarda arkadaşınıza iyilik olsun diye verdiğiniz her doğru yanıt, her kopya, yada yaptığınız her yardım size kredi düşümü olarak geri dönecek.Arkadaşınızın puanının bir puan artması, sizin kredinizin bir puan düşmesi anlamına gelir. Notunuzu düşürmek istiyorsanız etrafınıza yardım edin. Bu sistem en modern Amerikan sistemidir. Şimdi Amerika'da tüm okullarda bu sistem geçerliymiş. Türkiyede de ilk uygulama okulumuza münasip görüldü. Hadi!.. gayet şanslı çocuklarsınız!.."
Sanıyorum benim ve o dönem arkadaşlarımın beyinlerindeki ilk büyük deprem ve dönüşüm o zaman oldu. Artık anladıkki geçmişin bir bölümü tamamen bitmiştir.
Bizler o zamana kadar yardımlaşma ve dayanışmanın bir erdem olduğu kavramı ile büyümüştük. Çeşitli eğitsel kollar, atasözleri ve deyimler (Örn: Bir elin nesi var? iki elin sesi var - El eli yuğar, el yüzü yuğar - vs..) öğretiler; hep bu tarz bir yaşama biçimi empoze ederlerdi. Birden bire anladıkki hepsi palavraymış ve hayatta başarılı olamk istiyorsan acımasız, tamamen çıkarlarına ve menfaatlerine endeksli, bu uğurda dost, akraba, arkadaş tanımayan sadece kendi egoları önemli olan son derece bireysel bir insan olmak zorundaymışsın. Buda en yeni, en modern Amerikan sistemiymiş.
Yine hatırlıyorum en kısa süren uygulama çabucak biten eğitim sistemimizde bu oldu. Galiba ertesi seneye kredili sistemi denen şeyi hatırlayan kalmamıştı.
Günümüzde otuz, kırk yıldır uygulanan bu yönetemler meyvelerini vermeye başladı. Gerçekten Dünya o kadar acımasız , o kadar zalim ve haksızlıklarla dolu bir yer olduki, bu mantık artık Devletlerden, Holdinklerden, Kurumlardan insanlara kadar indi.
Sempaty duygusu çok az görülmekle beraber, Empaty tamamen bitti.
- İnsanlığın başı sağolsun. Sempaty ve Empaty kelimeleri ne demek?
Sempaty: Kitaplarda (Yeni Psikoloji kitaplarında ve değişik ders notlarında) yazıldığı şekliyle; Karşınızdakinin duygularını işittiğiniz yada iletişim kurduğun zaman, onun duygularını bire bir hissetmekle beraber akıl ve mantığınla onu anlamak ve hak vermektir. Yani onun gibi, onu hissettiği gibi sende hissedemiyorsun; mesela onun gibi üzülemiyorsun ama onun üzüntüsünü anlıyor ve hak veriyorsun.
Empaty ise: Sempaty' nin bir aşama ilerisi; hem karşındakini anlıyor ve hemde aynı onun gibi hissedip aynen onun duygularını yaşıyorsun.
İnsanlığa mzlumun yanında, zalime karşı savaşma içgüdüsünü veren yetenek budur.
Şimdi insanlık bu yeteneğini kaybetti. Artık mazlumlar tek başına. Yoksa neden dünyanın bir bölgesinde milyonlarca ton gıda borsa endişeleri yüzünden denize dökülürken yada yakılırken, dünyanın başka bir bölgesinde ve aynı zaman diliminde milyonlarca insan açlıktan ölsün. Yukardan, uzaydan yani tepeden bakıldığında aklın alamıyacağı kadar saçma olan bu durumun basit bir izahı var. "Arkaşının aldığı her kredi, senden kredi düşümüne sebep olur."
Evet Empaty öldü. Yaşasın Egosantrik Dünya...
Yazar
Hakan KIRBAŞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder