15 Ağustos 2012 Çarşamba

BİR ARALIK GECESİ (2.BÖLÜM)

(SEVGİ BAZEN SEVDİKLERİMİZİ MUTLU ETMEK İÇİN BEYAZ YALANLAR SÖYLEMEKTİR)

"Ay devam et anne,dedektif gibi kadınmışsın sahiden!bravo sana"
"Öğle tatilinde kadın mantosunu giydi daireden çıktı.Bende peşinden!Kadın iki cadde aşşağıdaki bir pastaneye girdi.Bendeiçeri girip iki,üç masa uzakta ama konuşulanları rahat duyabileceğim bir yere oturdum."
"Biraz sonra içeriye bir bey girdi. Kadın bunu görünce el salladı,adam geldi,kadın ayağa kalkıp adamla kucaklaştı.Sonrada uzun,uzun öpüştüler."
"Aaaa! Neler duyuyorum ,bu ne biçim kadınmış ayol?"
"Adamı bir yerden hatırlamaya çalışıyorum.Aklımı zorladım,zorladım birden çıkarıverdim."
"Ay anneee!... Beni şimdi heyacandan öldüreceksin.Kimmiş?Hemen söyle"
"Babanın dairesindeki başkan yardımcısıydı.Bir gün babanın yanında görmüştüm,yanılmama imkan yok"
"Adam babanın adını vererek,kadına işlerin nasıl ilerlediğini sordu"
"Aaaaa!..Bu hikaye nereye gidiyor böyle anne? Ne acaip bir durum"
"Yaaa kızım! Bende hayretler içerisindeyim.Duyduklarıma nerdeyse inanamıyacağım"
"Haklısın anne,insan gerçekten şu başına gelenlere inanamaz "
"Kadın çok az kaldığını işlerin sonuna geldiğini söyledi.Bir hafta sonra Ulus ta bir otel odasında basılacakları şekilde ortamı ayarladığını artık ondan sonra babanın kesin olarak işten uzaklaştırılacağını,onu hiç kimsenin kurtaramayacağını ballandıra,ballandıra anlattı."
"Adam zevkle sırıttı.Afferin kız,sen zannettiğimdende kurnaz çıktın.Şu işi hallet dile benden ne dilersen dedi"
"Kadında bin türlü işve,naz,bin türlü cilve ile o boştaki şeflik pozisyonunu istiyorum dedi"
"Adam iyice neşelenmişti.Sen onu oldu bil.Şu hergeleyi bir attıralım sonra seninle kalan hesabımızı kapatırız dedi"
"ayy! Ne kötü insanlar bunlar böyle yaaa!...Hayatta böyleleride çokmudur acaba?"
"Hayat umduğundanda,zannettiğindende çok daha kötüdür kızım."
"Eeee!...Sonra ne oldu? Anlat,çabuk anlat anne"
"Ben ordan koşa,koşa eve geldim.Akşam her şeyi ortaya dökeceğim artık,karar verdim.Babanı beklemeye başladım."
"Bu seninki akşam geldi,baktı yemek yok;Hayrola Cevriye !...Beklenmedik bir şeymi oldu? Neden yemek yok? diye sordu.Gözlerinde ise kabahatli insanların o suçlu,tedirgin bakışları vardı."
"Hayır,mayır değil.Bak!... dedim.Bu gece konuşmak var.Sende hiç bir şeye itiraz etmeden beni başından sonuna kadar dinleyeceksin dedim."
"Gözlerindeki tedirginlik ve korku,utanç,kuşku iyice büyüdü Saadet."
"Ne oluyor? Cevriye beni korkutuyorsun dedi."
"Zaten korkmanda lazım.Hayatın kararmak üzere.Hemde,lekelenerek kararmak üzere,evet korkman lazım dedim."
"Birden teslim olan insanların tavrıyla omuzları çöküverdi.Zaten oda birşeyler hissediyordu ama başına gelebileceklerin bu kadar  felaket boyutlu olabileceğini daha yeni,yeni anlamaya başlamıştı.Bu gece hayatındaki her şeyi kaybetmek üzereydi."
"Ay! Anneciğim ! Şimdi babama üzüleceğim nerdeyse."
"Bende üzüldüm aslında kızım ama affetmeyi hiç düşünmedim."
"Eeee! Hadi durma devam et anne."


"Karşıma aldım. Bak dedim;Sen bana,kendi karına hayatta yapılabilecek en büyük kötülüğü yaptın.Ben onurlu bir kadınım.Karşında ağlayacak,zırlayacak,beddualar edecek bir zavallı değilim.Ben herşeyi biliyorum.Esas hiçbir şey bilmeyen sensin."

"İşyerinizdeki o kadınla olan ilişkini biliyorum.Hatta önümüzdeki hafta için Ulus da bir otel odası kiraladığınızı dahi biliyorum.Sakın beni daha fazla aptal yerine koyarak itiraz etmeğe,beni kandırmaya falan çalışma."

"Oraları geçtik artık.Hem bu aşama önemsiz kaldı.Mesele senin başına gelecekler."

"Kadın bu işleri seni sevdiği için falan yapmıyor.Dairenizin başkan yardımcısı ile beraber sana korkunç bir tuzak hazırlıyorlar.Sonuçta amaçları seni son derece aşşağılayıcı bir şekilde işinden attırmak."

"Bütün bunları sen nerden biliyorsun? diye sordu.Şaşırmış, dağılmış bir durumdaydı.Sanki konuşma boyunca karşımda fizikende küçülmüş minicik kalmıştı."

"Bugün senide,sonra o kadınıda takip ettim dedim."

Duyduklarına inanamaz bir halde gözleri büyüdü,çenesi sarkıverdi."

"Öyle zavallı bir hali vardiki!... Ama onu bağışlamayı hiç aklıma getirmedim."
"Hem bu zavallı hali beni iyice sinirlendirmişti."
"Cevriye nin o dağ gibi erkeği kendisini asla bu durumlara düşürmemeliydi.Düşüremezdi."

"Sen şimdi benim olayları nasıl öğrendiğimi,ne zaman öğrendiğimi merak etmeği bırakta söyle bakalım bu başkan yardımcınız sana neden bu kadar kin içinde diye sordum."

"Bir süistimal durumunu istemeden yakaladım.Başkanın haberi yoktu.Bu alçak adam benim olayı anladığımı farketmiş.Bir gün beni makamına çağırttı.Olayı kendince izah etmeğe kalktı.Biraz rica,biraz emir,biraz tehditle bu olayın üstünü kapatmamı,hatta unutmamı emretti.Benden hiç bir yönde evet,yada hayır şeklinde bir yanıt alamayınca odasından gönderdi.Ama ikimizde biliyorduk ki ben bir şekilde onun başını yakabilirdim.O da bunu anlamıştı.O gece herkes çıktıktan sonra onunla Neriman dairede kalmışlar.Bütün evrakları tek,tek elden geçirip ayıklamışlar.Hesapları oynayarak düzeltmişler.Bazı evrakların sahtelerini tanzim edip,gerçeklerini yok etmişler.Bütün imzaları yeni baştan atmış.Kendisini iyice garantiye almış.Ben o gece sabaha kadar düşündüm.Sabah başkanın
 makamına çıkıp durumu anlatmaya karar verdim.Allahtan sabah doğruca başkanın odasına
gitmeden kayıtları incelemişim.Birde baktımki ortada hiç bir bozukluk,yanlışlık,hata bırakılmamış.Çok iyi iş çıkarmışlar. Sonra başkan yardımcısı uzun süre bu olay olmamış gibi yada unutmuş gibi benimle yeniden samimi oluverdi.Bir görsen sanki hafıza kaybı yaşamış zannedersin.Bende bu vaziyette ne yapacağımı bilemedim.Bende her şeyi zamana bıraktım diye izah etti."

"Bu Neriman senin yanındaki kadın mı?diye sordum."

"Utanç içinde gözlerini yere indirip evet diyebildi."

"Yaaa bey! Sen nasıl bu kadar saf olabildin.Senin yaşadığını zannettiğin şey sevda,mevda değil,Resmen oyuna getirilmişsin.O pis kadın gelip ilk olarak kendisi teklif etti değilmi?"

"Nerden bildin? evet."

"Sana ne diyeyim ben bilmiyorum.Allah seni bildiği gibi yapsın emi!... dedim"

"Babana karşı evlilik hayatımız boyunca ilk defa bu şekilde ve bu tonda konuşmuştum.Başka zaman olsa baban kükrerdi.Benide söylediğime,söyleyeceğime bin pişman ederdi."

"Ay! anneeee senden bu gece duyduklarımı başka bir zaman hayatta hayal bile edemezdim.Bu gece beni hayretten şoka soktun biliyormusun?"

"Ne yapalım kızım.Bir laf vardır:Sol elin yaptıklarını ,sağ el farketse hemen bir balta alır sol eli keser derler.Her insan umulmayan,beklenmeyen sürprizlerle dolu bir muammadır.Gün gelir bir kısmını bile insanlar farketseler şok içinde kalırlar."




İkinci Bölüm Sonu
Devam edecek
Hakan Kırbaş




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yayınlanan Yazıları Nasıl Buluyorsunuz?