25 Ağustos 2012 Cumartesi

ULUS HALİNDE PAZAR BEREKETİ




              -"Yaaaa!  Ne iyi bu cumartesi günü hale geldiğimiz Ali Rıza cım. Hem alacaklarımız vardı, hemde kaç yıldır bu taraflara gelmemiştim. Ben Ankara da en çok Ulus un havasını severim."
 
              - "Ali Rıza sen heykelin ordaki kahvede arkadaşlarınla otururken bende şu hali bir gezeyim istiyorum, hadi sana iyi eğlenceler şeytanın bol olsun. Niyemi? bilmiyormuyum sanki hayatım sen şimdi orda Necmettin beyi görünce bir, iki el 66 atmadan duramazsınız.
 
              -"Aylin sen benle gel kız, kahve köşelerinde ne yapacaksın. Artık büyümeye başladın sana alışverişin inceliklerini öğreteyim."
 
              -"Oh!,oh,oh!... şu peynircilerin,balıkçıların,manavların parlaklığına bak ayol.!...Adeta  mallar ışıldıyor."
 
              -"Kolay gelsin ustacım rafdaki peynirlerin ne kadar güzel görünüyorlar. Hepside pırıl,  pırıl parlıyor, zeytinlerinde harika görünüyorlar Allah pazar bereketi versin"
              -"Sağol ablam benim, beğendiğine memnun oldum, gel, ne istiyorsan bak bakalım, mallarım gerçekten birinci kalitedir."
               -"Bunları böyle sabahın köründe dizmek, ortalığı yıkamak,silmek, çuvalları dışarıya  taşımak için kaçta kalkıp geliyorsun buraya ayol, bravo sana gerçekten. Çok yoruluyor  olmalısın."
              -"Ne yapalım sayın ablacım hayatta hiç bir şey kolay değil. Yorulmadan ekmek yok.
              Piyasa kurtlarla dolu, Tezgahı ne kadar erken açarsan diğer dükkanların bir adım önüne geçebiliyorsun. Evet yoruluyoruz vallahi."
              Haklısın kardeş, erkeklerin kaderi yorulmak. Bizim beyde Anakent belediyesinde esnaf suçları, araştırma ve ceza dairesinde müdür yardımcısıdır. Yetkili olunca biz rahat ederiz
              sandık ne gezeeeeer!... Günde bin esnafa ceza uygulamaktan helak oluyor bizim bey."

             -"Demek sayın ağbimiz esnaf cezalarını tayin eden yetkili haaa!.... Allah kolaylık versin
             - Sayın ağbimize burdan benden saygılarımı iletin lütfen. Sayın ağbimin hoşuna giden ne varsa Allah rızası için söyleyin sayın ağbimize ikramımız olsun."

             -"Anneeeee!.Şişşşştt anne biraz bana doğru eğilirmisin."
             -"Ne var Aylin bak konuşuyorum sözümü bölme."
             -"Yaa! anne!... sen aptallaştınmı yorgunluktan. Neler diyorsun.? Babam belediyede falan çalışmıyorki, Sular İdaresi Etüd İşlerinde memur. Beni korkutuyorsun."
             -"Şu sesini alçalt bakalım önce. Esas beni sen korkutuyorsun. Bu aptallıkla nereye kadar bilmiyorum. Nolurdu, bu kadar babana çekeceğine, azıcıkda bana çekseydin!.
              -"Yaaa! babama çekmekle falan ne alakası var şimdi konuştuğumuzun?"
              -Haklısın kızım,babanlada ,zekaylada hiç bir alakası yok maşallah,Ya Allah beni bu aileye acıdığı için;yardım edeyim diyemi gönderdi ne?..."
              -"Aylin bak ne kadar güzel meyveler var karşı tezgahta,hadi sen şimdi oraya git beğen diklerini aklında tutmağa çalış,ben birazdan geliyorum.

              -"Kardeş lafını böldüm ,kusura bakma çocuk işte şu karşıdaki tezgahdaki meyvelerden  hoşlanmış, illa oraya gidelim dedi tutturdu.
 
              -"Neyse! Sen şurdan bana iki kilo peynir.şu zeytindende iki kilo, Kaşar peynirinden bir çeyrek teker kesiver, Tereyağından üç kalıp ver, Şu ballar hakiki Marmaris çambalı  galiba? Şu en büyük kavanozlar kilolukmu? onlardan da bir tane atıver. Tulum peynirinin iyisini çok sever bizim bey; inanırmısın geçenlerde kızılay Sakaryadaki bir peynircinin kalitesiz tulum sattığını tesbit edip dosyayı bizim beye havale etmişler; adamın ocağını söndürdü. Tam bir ay kapatma cezası verdi."

              -"Ama hakketmiş dimi kardeş?"
              -"Şüphesiz sayın Ablacım Malesef bizim toplumumuzda da böyle kansızlar alçaklar var, ama elden ne gelir."
              -"Eveeeet! bu günlük bu kadar yetiversin artık. Borcum nedir?"
              -"ESTAAFURULLAH MUHTEREM ABLACIM Hiiiiiiii!... borç ne demek?ne kadar ayıp, istirham ederim, sayın ağbimin eşlerinden para almaktan hicap ederim. Maksat ayağınız alışşın, tekrar, tekrar bekleriz. Nede olsa artık tanışdık sayılır. Bunlar benden.
               -"Olurmu öyle şey canım ,soygun yapar gibi!...Bizim bey gururlu adamdır hayatta kabul etmez.Banada dünyanın lafını sayar."
               -"RİCA EDERİM MUHTEREM ABLACIM yaaaaa!neler düşünüyorsun.Biz sayın ağbimize saygımızı bir nebze icra edelim diye uğraşıyoruz. Paranın lafını etmekten utanırım
              vallahi!...
               -"O zaman hakkını helal et .Biz müslüman,mutaassıp bir aileyiz.Helal etmezsen bu poşetleri bırakır giderim.
               -"YERDEN GÖĞE BİRDEN BİNE HELALİ HOŞ OLSUN MUHTEREM ABLACIM MÜDÜR BEY AĞBİMİZEDE SAYGILARIMI İLETİVERİN BİR ZAHMET "
               -"Hadi sana iyi pazarlar  ben şu karşıdaki manav tezgahına geçeyim."
               -"Abla kalbi temiz insanmışsın gerçekten o tezgahta benim biraderin olur. bir dakika lütfen."

                -"KEMAL,KEMAAAAL hemen işi gücü bırak ablama bakıver. aldıkları malları sakın fiatlandırmaya kalkma ver gitsinler.Ben sana sonra anlatırım."


                Akşam saat beş civarı:

               -"ALİ RIZA biz geldik "
               -"Bu ne yahu? Bütün aylığı hale bıraktın geldin galiba?"
               -"Ne münasebet canımın içi ben pazarlık yapmayı iyi bilirim sende biliyorsun ya!...
               Hani nerdeyse bedava aldım bile diyebiliriz!.."
                -"Babacım!"
                -"Söyle güzel kızım."
                -"Babacım sen nerde çalışıyorsun?"
                -Hoppalaaaa! Bu ne biçim soru kızım bu yaşına geldin bilmiyormusun?"
                -"Bu kız beni endişelendiriyor Ali Rıza buna fosfor takviyesi yapmamız lazım. Önümüzdeki hafta Gimat a kuruyemiş toptancılarına gidip bolca ceviz, fındık, badem, kuru üzüm gibi şeyler alalım mutlaka."
                  -"Olur hanımcığım hadi artık geç oldu şimdi hep beraber ve Marş, Marş."



                  SON

                   Hakan KIRBAŞ

              




            

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yayınlanan Yazıları Nasıl Buluyorsunuz?